Gündem

Perde Arkasında 3 Kahraman

473 Görüntüleme
20 Ocak 2023 11:16
Son Güncelleme: 20 Ocak 2023 11:16
Bugüne kadar yapılan bütün ihalelerin ve oluşan kaosların baş mimarları... Ordu'ya çok büyük hedefler için gelen Dr. Mehmet Hilmi GÜLER'in güya yürütmedeki en büyük güçleri gibi görünseler de bugüne kadar yaptıkları icraatlarla Bakan beyin ismini tartışmaya açan isimler. Elbette bir zamanlar özel kalem olan Mehmet Altun ve başkan vekili olan üstat Adem Atik’i de unutmamak lazım. Bülent Şişman'ın tavsiyesinden sonra devreye giren bu isimler belediyede kraldan çok kralcı olup yürütmenin neredeyse %100'üne hakim oldular.
Perde Arkasında 3 Kahraman

ORBEL GENEL MÜDÜRÜ MUHAMMET GÜNAYDIN

 Bir teleferik arızası yüzünden ORBEL Genel Müdürü Muhammet Günaydın; Hilmi Güler'i ve OBB kurumsal kimliğini aylar boyunca sokağın hatta ülkenin diline düşürmedi mi?  Peki bu rezilliğe rağmen görev tanımında zerre değişim oldu mu? Hayır. Aynı ORBEL yaptığı ihalelerle de gündemden düşmedi. Özellikle pazarlık usulü ile yapılan ve hemen tamamı il dışından olan yükleniciler sokakta her köşede konu oldu ama prens genel müdür yine tereyağından kıl çeker gibi bu işlerin sorumluluğundan sıyrıldı mı? Elbette.

İMAR DAİRE BAŞKANI İLHAN YILMAZ

Sonrasında belki de sahada ismi en çok konuşulan ve iddialara göre Hilmi Güler'den daha çok yürütmede söz sahibi olduğu iddia edilen İmar Daire Başkanı İlhan Yılmaz konuşulmaya başlandı. Geldiği yer Sakarya, Serdivan Belediyesi. Önceki görevi emlak şefi ama  OBB'nin her şeyi. İhale yapılacak, son söz sahibi o; yer satılacak, son söz sahibi o. Her toplantıda mutlaka görüşü ve önerisi olan o. Peki görev tanımı neydi İlhan Bey'in? İmar daire başkanı. Hani şu revizyon diye başlayan sonra da yılan hikayesine dönen iki yılı aşkın süredir bitirilemeyen, esnaflara kan kusturan, birçok ailenin işsizlik dolayısıyla Ordu'dan göç etmesine sebep olan düzenlemenin birinci derece sorumlusu dememiz gerek ama her işten sıyrıldığı gibi bu işten de paçayı kurtardı. İmar düzenlemesindeki hatalarda kime kaldı? Plancı ve Altınordu Belediyesi'ne. Tartışılan kim oldu peki? Dr. Mehmet Hilmi GÜLER.

İNSAN KAYNAKLARI DAİRE BAŞKANI EDA BAYSAL

Bu uygulamada İlhan Bey'in en büyük yardımcısı ve destekçisi kimdi? Eda Baysal. Son dönemde OBB'nin yeni baş aktörü. İmarda işler sarpa sarınca plancı Nuri Özmen ve Altınordu Belediyesi suçlu ilan edilip İMAR DAİRE BAŞKANI direkt toptan çıkartılırken Eda Baysal da insan kaynakları daire başkanı yapılarak sorumluluklarından kurtuldular mı? Evet. Aslında işler hiç de fena gitmiyordu. Günah keçileri bulunmuş, Cemal Armutlu, Eda Baysal ve İlhan Yılmaz organizasyonunda yeni bir cephe açılmış,  bugüne kadar yaptıkları ile hem OBB kurumsal kimliğini hem de Sn. Hilmi Güler'in 50 yıllık devlet tecrübesini tartışmaya açtıran bu isimler sütten çıkmış ak kaşık olurken,hedefe İstanbul'daki rantçılar masalı ve başta Genel Sekreter Sait İnan olmak üzere Bakan beyin etrafındaki üç beş faydalı adam koyulmuştu.

 Bütün ihaleler, bütün satın almalar, bütün satışlar ve imar başta olmak üzere bütün düzenlemeleri yapanlar sanki bu üç beş adammış gibi gösterilip sokağa servis ediliyordu. Oysa kamuoyu edebinden susuyor kimin ne yaptığını en ücra köşede yaşayan vatandaş bile biliyordu. Ne zamanki Hilmi Güler hamle yaptı, bu isimlerin yetkilerini aldı asıl savaş o zaman başladı. İçeride, dışarıda entrikalar bitmedi. Hani derler ya ilahi adalet.

Son personel olayı ile tam da böyle oldu ilahi adalet tecelli etti. Organizasyon kimde? İnsan Kaynakları Daire Başkanı Eda Baysal'da. En büyük yardımcısı ve akıl hocası kim? Elbette ki İlhan Yılmaz. Öyle ki imar daire başkanının bir aylık sekreterini bile memur yaptığı iddiaları dolaşıyor ortalıkta. Peki buna göz yummayan kim Dr. Mehmet Hilmi GÜLER. Yapılan açıklamalarla suçlu ilan edilip, ismi yine tartışmaya açılan kim? Sn Bakan. Peki Sn. Bakana soruyoruz dün gece işçileri organize eden kimdi sizce? Hangi daire başkanlarının elemanları ön safta olmasalar da işin organizasyonunu yaptılar? Neden konudan bir haber olup olayları duyunca belediyeye gelen Sait İnan yuhalanır, istifaya davet edilirken düzenlemenin baş aktörleri olan Eda Baysal ve İlhan Yılmaz'a tek bir kimse eleştiri getirmez? Aslında görmek isteyene her şey ortada. Bu yapı devam ettiği müddetçe de böyle olmaya; OBB kurumsal kimliği ve Hilmi Güler ismi zarar görmeye devam edecektir. üstelik müthiş bir ustalıkla günahlarının veballerini de başkalarına ödeterek. Bugünkü sözleşmeli personel soruna gelince; muhalefette, bazı medya organları da tamamının memuriyet kadrosuna alınmasını talep ediyor; yaklaşık 800 kişinin. Biz de soruyoruz peki bu hak mı? Çoğunun yeterliliği yok, torpille işe alınmış ve kimin bu isimleri hangi kriterlere göre işe aldığı belli. Buna rağmen hadi yönetim show yaptı hepsini memur olarak kadroya dahil etti. Peki senin çöpünü kim alacak? zabıta görevini, park bahçeyi veya diğer işleri kime yaptıracaksın? İşe 800 kişi daha alıp OBB'yi mi batıracaksınız? Bu olamayacağına göre  iş tecrübesi ve liyakati en yüksekten başlayarak kontenjan limitinde alımlar yapılmalı ve bu konuyu rezalete dönüştüren OBB'ye ve Hilmi Güler'e zarar veren işin sorumluları da kurumdan uzaklaştırılarak bu konu kapatılmalıdır. Unutmayın; devlet, adalet üzerine tesis edilmiştir ve bunu engelleyen her yapı devlet düşmanlığı yapmaktadır.

Yorum Yazın