
Ordu’nun Aybastı ilçesine bağlı Perşembe Yaylası’nda, yaklaşık 5 bin kişinin katılımıyla gerçekleşen ‘Yaylalarımıza Dokunma’ mitingi, çevre bilincini savunan binlerce vatandaşın bir araya geldiği, ancak aynı zamanda beklenmedik gerilimlerin yaşandığı bir etkinlik oldu. Mitingin en dikkat çekici anı, Metalürji Mühendisi Cemalettin Küçük’ün Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Hilmi Güler’in neden katılmadığını sorgulaması üzerine, Aybastı Belediye Başkanı İzzet Gündoğar’ın alanı terk etmesi ve mitingin provoke edildiğini öne sürmesiydi.
Tepkiler ve Gerilim Tırmandı
Korgan Aybastı Kabataş Yaylaları Koruma Platformu’nun düzenlediği mitinge, CHP Ordu milletvekilleri Seyit Torun ve Mustafa Adıgüzel, çeşitli siyasi parti temsilcileri ve sivil toplum kuruluşları ile çevre il ve ilçelerden gelen vatandaşlar katıldı. Mitingin amacı, bölgedeki maden arama faaliyetlerine karşı yaylaların korunmasını savunmaktı. Ancak Cemalettin Küçük’ün, Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Hilmi Güler’in katılmayışını eleştiren sözleri gerilimi tırmandırdı.
Bu eleştirilerin ardından, mitinge ev sahipliği yapan Aybastı Belediye Başkanı İzzet Gündoğar ve birçok katılımcı alanı terk etti. Gündoğar, miting sonrası yaptığı açıklamada, mitingin provoke edildiğini ve bu nedenle ayrılmak zorunda kaldıklarını belirtti. Gündoğar, "Böyle önemli bir etkinlikte, bilim insanı olduğunu iddia eden birinin belediye başkanımızı yuhalatması kabul edilemez. Biz, bu platformda yaylalarımızı savunmaya devam edeceğiz, ancak bu tür provokatif gruplarla yolumuzu ayırıyoruz" dedi.
Provokasyon mu, Gerçek Endişeler mi?
Cemalettin Küçük’ün eleştirilerinin provokasyon mu yoksa çevreye duyarlı vatandaşların endişelerini dile getirme çabası mı olduğu tartışılmaya devam ederken, olayın arka planında daha büyük sorular yatıyor. Küçük’ün konuşması gerçekten bilimsel verilere dayalı bir çevre bilgilendirmesi mi olmalıydı, yoksa bu eleştiriler siyasetin bir aracı olarak mı kullanıldı?
Maden Arama Faaliyetlerine Karşı Direnişin Sabotajı mı?
Mitingde yaşanan bu gerilim, yaylaların korunması mücadelesinin baltalandığına dair endişeleri de beraberinde getirdi. Perşembe Yaylası’nda siyanürle altın arama faaliyetlerine karşı direniş gösteren halk, bu provokasyonun bilinçli bir sabotaj olup olmadığını sorgulamaya başladı.
Sormamız Gereken Sorular
Yaşanan bu olayla ilgili olarak daha derin sorular da gündeme geliyor:
Ordu’nun Nadir Menderesleri ve Yaylalarının Geleceği Tehlikede
Ordu’nun yaylaları ve mendereslerinin korunması, yalnızca bölge halkı için değil, Türkiye’nin doğal mirası açısından da büyük önem taşıyor. Maden arama faaliyetlerinin devam etmesi, bu doğal güzellikleri ve ekosistemi yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bırakıyor. Perşembe Yaylası’nda siyanürle altın arama yapılması ve Türkiye’nin nadir mendereslerinin tahrip edilmesi, doğaseverler ve çevre aktivistlerinin göz ardı edemeyeceği bir tehlike.
Ordu Postası olarak, bu olayın tüm yönlerini derinlemesine inceleyerek, yaylaların korunmasına dair mücadelenin arkasında kimlerin olduğunu, hangi güçlerin bu mücadeleyi sabote etmeye çalıştığını araştırmaya devam edeceğiz. Yaylalarımıza dokunulmasına asla izin vermeyeceğiz
Yorum Yazın